Translate

Ne karaymış şu alnımın yazısı - Ayşe Şan


Halkının taçsız kraliçesi : Ayşe Şan

'Ne karaymış şu alnımın yazısı'


Kaynak Kişi Adanalı Aziz Şenses - Okuyan Ayşe Şan ..

Öykülerini, kahramanlıklarını, aşklarını, sevda ve dinsel temalarını müzik eşliğinde yücelterek anlatırlar Dengbejler. Deng (ses) bej (söyleyen) sözcüklerinden anlaşılacağı gibi Dengbej ses ve söz ustasıdır. Bu ustalardan biri de bu hafta sizlerle buluşturduğum Ayşe Şan.

Diyarbakır’ın Erbaadaş mahallesinde 1938 yılında dünyaya gelir. İlkokuldan sonra kuran ve mevlit dersleri alan Ayşe Şan evlerinde kurulan dengbej meclislerinde bulunur.

Ayşe Şan’nın müziğe başlamasında ki rolünü Celal Güzelses’e 10 yıla yakın kemanı ile eşlik eden merhum Hüsnü İpekçi bir anısında geçen olayları bakın nasıl anlatır.

“1957 yılında ben iş yerime yakın kahvenin önünde kürsü üzerinde oturmuş çay içerken, yukarı mahalleden siyah mantolu zarif ve güzel bir bayanın yürüyerek geldiğini gördüm ve baktım. Tam önümden geçerken,

  Gözleri fettandır
  Kaşları aldı beni
  Tükendi sabrı kararım
  Kalkarsam öperim seni

Dörtlüğünü söyleyerek laf attım. Fakat kendisi hiç oralı olmadı ve geçip gitti. Bende arkasından bakakaldım. Bu olaydan 3gün sonra Mardin Kapısı’ndaki garajda bulunan lastikçi dükkânımda çalışırken bir de baktım ki 3 gün önce laf attığım bayan yanında bir erkek ile dükkânıma doğru geliyor. Çok korktum. Gelip bana “sen geçen gün bana neden laf attın utanmıyor musun “? Derse ne cevap vereceğim diye düşünürken, yanıma gelerek “ Hüsnü İpekçi sen misin? “ diye sorunca içimden eyvah şimdi komşu esnaflara rezil olacağım diye düşünürken “ evet” dedim. Laf attığım kadın “Sen keman çalıyormuşsun, ben de musiki dersi almak istiyorum. Bana ders verir misin? Deyince rahatladım ve “ Neden olmasın tabii veririm” dedim. “Nerede bu çalışmayı yapacağız? Diye sorunca bana “Ben Ziya Gökalp ilkokulunun karşısında bir ev kiraladım, bir hafta sonra taşınacağım bu evde çalışabiliriz” dedi ve 10 gün sonra bu evde 6 ay Ayşe Şan’a makam usul ve şan dersleri verdim.

Yetiştiğine inandığım dönemde Diyarbakır’da plakçı dükkanı olan Turan Köse’ye (Kambur Turan) giderek Ayşe Şan’ı dinlemesini önerdim. Çok beğenen Turan Köse onu İstanbul’a götürerek ilk plağını doldurmasına yardımcı olur.

Ayşe Şan’ın doldurduğu plaklar art arda çıkmaya başlar ve ismi yaygınlaşır. Kendi adına “Şan Plak” firmasını kurar. Doldurduğu Kürtçe plaklar çok tutulur. Ardından kaset doldurmaya başlar.

Ayşe Şan 1972 yılında Almanya’da birçok konserler vermiş, 1979 yılında Irak’ta Bağdat radyosunda Mehmet Arif Ciravi, İsa Bervari, Tahsin Taha gibi sanatçılarla beraber konserler vermiştir. İstanbul’da kurduğu plak firmasını kapatan ve maddi sıkıntı içine düşen Ayşe Şan erken yaşta yaptığı ve yürümeyen evliliğinin sonunda kızı ile birlikte Gaziantep’e yerleşir. Bir yandan Terzilik yaparken diğer yandan Gaziantep radyosunda Türkçe türküler söyler. Kürtçenin “sakıncalı” bir hal alması ile kasetleri el altından satılmaya devam eder. Kürtçe eserlerinden bazıları şunlardır.” Le le bemal”  “ Dayke gurban” “Cemile here were” “ Xazal” Qedere yar” Xivşe” Derde heviye” Kirase te meles e” Nazliye”Lorke Lorke”

Ayşe Şan Bayındırlık bakanlığında işe girer. Kütahya’da memur olarak göreve başlar. Daha sonra Aydın’a tayini çıkar. Bu arada musiki çalışmalarını da sürdürür. Emekli olduktan sonra İzmir’e yerleşir. Sağlığı bozulan Şan çağımızın kötü hastalığı olan kansere yenik düşerek 18 Şubat 1996 yılında aramızdan ayrılarak hayata veda eder. Ruhu şad olsun...


Hiç yorum yok: