BUNALIMLAR
Sorular grubundan Ahmet Güvenç (bas gitar) ile Aydın Çakuş (gitar, vokal), yanlarına davulcu Hüseyin Sultanoğlu’nu alarak Grup Bunalım ismiyle 1969’da Taş Var Köpek Yok / Yeter Artık Kadın adlı 45’lik plağı yayımladı.
Aydın Çakuş bestesi "Taş Var Köpek Yok", herkesin Anadolu rock peşinde olduğu bir dönemde, Batılı normlarda rock müziği talep edenlerin yüreğine su serpmişti. Aynı yıl İzmir Fuarı’na çağrılan Bunalım, gazino sahnesinde psychedelic örnekler sergileyerek kimseye taviz vermemişti.
Yıllar içinde kadrosu sürekli değişecek olan grup, Aydın Çakuş, Ahmet Güvenç ve Hüseyin Sultanoğlu tarafından kurulur.
Aydın Çakuş, grubun her şarkısında gitarda yer alır. Onu, grubun şefi olarak nitelendirmek mümkündür. Aynı zamanda Erkin Koray ile kurduğu Ter grubunda da yetenekli bir gitarist olduğunu göstermiştir. Günümüzde ABD’de kurduğu Fear Nature adlı metal grubuyla üç albüm yayımlamıştır.
Ahmet Güvenç, grup kurulduğunda bas gitarda yer alır. Daha sonra Kurtalan Ekspres’in de basçısı olur ve uzun yıllar Barış Manço, Cem Karaca gibi isimlerle müzik yaparak yaşayan bir efsaneye dönüşür. Özellikle Dönence şarkısındaki performansı hafızalardadır.
Hüseyin Sultanoğlu ise "Bunalımlar"dan sonra Cem Karaca’nın Dervişan grubunda davul çalar. Unutamadığım ve Nem Kaldı gibi şarkılarda onun izleri vardır.
Grup, farklı mekanlarda sahne alırken ve cover’lar yaparken, Cem Karaca’nın desteği ve o dönemde sahibi olduğu Türkofon Plak şirketinin etiketiyle 1970 yılında ilk 45’liklerini yayımlar. Plakın A yüzünde Taş Var Köpek Yok, B yüzünde ise Yeter Artık Kadın yer alır.
Yeter Artık Kadın ise Iron Butterfly’ın 1968 tarihli Get Out of My Life adlı şarkısının cover’ıdır. Sözleri ve düzenlemesi yine Cem Karaca’ya aittir. Orijinaline göre daha sert tonda, isyankar ve kirli bir vokalle seslendirilir.
1971 yılında çıkan Başak Saçlım 45’liği enstrümantal anlamda büyük bir şölen sunar. Gitarda Aydın Çakuş’un yanında Berç Yenal, bateride Nur Yenal, bas gitarda ise Melik Yirmibir yer alır. Plakın diğer yüzünde ise Bunalımlar adlı parça bulunur. Şarkı, dinleyiciyi zor zamanlarında intihara sürükleyecek kadar karanlık bir atmosfere sahiptir; org melodisi adeta dünyanın yükünü omuzlara taşır. Berç ve Nur Yenal kardeştir, Melik Yirmibir ise kuzenleri.
Nur Yenal’ın davula geçiş hikâyesi ise ilginçtir. Bir konser öncesi dönemin davulcusu Mehmet Gözüpek ortadan kaybolunca, 15-16 yaşındaki Nur’a davul çalıştırılır. Kısa sürede sağlam bir performans sergileyen Nur, iki yıl sonra Ter grubunun da davulcusu olur.
1971 yılında Aziz Azmet’in çıkardığı Yollar 45’liğinde de nefis işlere imza atarlar. Daha sonra Erkin Koray’ın Krallar ve Şaşkın şarkılarında da davul çalan Nihat Örenel burada davuldadır. Bas gitar ise yine Ahmet Güvenç’e emanettir; ortaya adeta bir “eargasm” çıkar.
45’liğin diğer yüzünde Hele Hele Gel yer alır. Nefis melodi akışı ve vokal ile uyumlu elektro gitarın yarattığı etki, tam bir Anadolu Rock şölenidir. Aziz Azmet’in vokali oldukça keyiflidir.
1972’de Rıfat Öncel’in Bir Yar İçin / Ayrılık Olmasaydı 45’liğinde de yer alırlar. Sazda Arif Sağ ile müthiş bir uyum yakalanır. Davulda, daha sonra Kardaşlar grubunda da çalacak olan Cengiz Teoman vardır.
Aynı yıl Fikri Tatbak ile bir 45’lik çalışması daha yapılır. Fikri Tatbak, arkasındaki grubun güçlü tonunu rahatlıkla taşır. Albümdeki diğer şarkı olan Aşk Senin Bildiğin Gibi Değil, “nananananaana” eşliğinde enfes gitar sololarıyla bezenmiştir.
Ve gelelim belki de en özel çalışmaya: 1972’de yine Rıfat Öncel ile yayımlanan Kınalı Gelin / Güzel 45’liği. Güzel parçasında akıcı bir solo, rahat ve duru vokaliyle Rıfat Öncel’in huzur veren yorumu vardır.
Finalde ise büyük parça gelir: Kınalı Gelin. Dağlarda yaşayan Kınalı Gelin’e, psychedelic gitar sololar eşliğinde seslenilir. Bas gitarda Melik Yirmibir’in atını sürdüğü, Rıfat Öncel’in adeta tanrısal bir üslupla seslendiği bu şarkı, “ver elini gidelim gayrı” dizeleriyle hafızalara kazınır.
Cem Karaca: Dur bir dak'ka kardeşim, dur bir dak'ka
Aydın Çakuş: Kayıt yapıyoruz hocam, n’oldu şimdi, sırası mı?
Cem Karaca: Bu şiir ne zaman yazılmış?
Aydın Çakuş: Vallahi... bi dak'ka, milattan sonra 500'lerde filan.
Cem Karaca: Kaç yıl geçmiş o zamandan beri?
Aydın Çakuş: 1400 sene filan...
Cem Karaca (öfkeyle): 1400 sene geçmiş... E artık atarız taşı arkadaş!
Bu sahne, hem dönemin politik ruhunu hem de şarkının isyanını simgeler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder