Translate

Zaman zaman değil, her zaman Fikret Kızılok

 

Zaman zaman değil, her zaman Fikret Kızılok




Seha Okuş - Hasretinle yandı gönül - Dönüş


Seha Okuş

Hasretinle yandı gönül - Dönüş (film, 1972)


    • Gülcan, köyün çıkışındaki yolda, ağır ağır ilerlemektedir. Almanya’dan gelen kocası İbrahim’in kullandığı araba, uçurumdan aşağıya yuvarlanmış; yerde üstü örtülmüş cesetler ve ağlayan bir çocuk…1970'li yıllarda çekilen “Dönüş” adlı filminden küçük bir hatırlatma yukarıdaki satırlar filmdeki pek çok isim hâlâ biliniyor.

      Tülay German: Anadolu-Pop'un Öncü Sesi

       

      Tülay German: Anadolu-Pop'un Öncü Sesi

      Bir devrin değişimini sesiyle mümkün kılmak.


      Yavuz Taner - O' nu tanımıyorsanız. müziği hiç okumamışsınız demektir.



      Yavuz  Taner


      "O'nu tanımıyorsanız, müziği hiç okumamışsınız demektir."


       

      Yavuz (Durmuş) Taner

      13 Temmuz 1949,  Gemerek/Sivas 

      14 Şubat 1990,  İstanbul


      (Bestekâr, orkestra şefi, söz yazarı ve yorumcu)
      Henüz çocuk yaşlardayken ailesiyle birlikte İstanbul’a göç eden Yavuz Taner, müzik eğitimi alabilmek için ortaokulu yarıda bırakır.
      1960–70’li yıllarda okuduğu 45’lik plaklar üzerinden bize yansıyan eserlerine baktığımızda, esas ilgi alanının Türk Halk Müziği olduğunu açıkça görebiliriz.
      1980–90 yılları arasında Türk Halk Müziği Korosu’nda solist ve korist (koro solisti) olarak görev yapan Taner’in gönlünde yatan arabesk çalışmaları bu dönemde yavaş yavaş gün yüzüne çıkar.
      Bağlama ve ud başta olmak üzere pek çok enstrümanı profesyonel düzeyde çalabilen Taner, kendine özgü yeni bir tarz geliştirir ve bu sayede Türkiye'nin “Abdulhalim Hafız”ı olarak anılmaya başlar.
      Askerliğini Manisa’da yapan Taner’i en iyi tanıyan isimlerden biri olan babam İsmet Üngör’den dinlemek benim için her zaman bambaşka bir ayrıcalıktı. Özellikle “Gitme” adlı, çok uzun yıllar üzerinde çalıştığı ancak bir türlü tamamlayamadığı projesinin yıllar sonra gün yüzüne çıkması ise benim için unutulmaz bir anıydı. Bu konuyu ayrıca başka bir yazımda anlatmıştım; takip eden arkadaşlarım hatırlayacaktır.
      Taner’in sesinde yankılanan melodik türkü yorumları, dinleyicisini adeta keşiflerle dolu bir ruhsal yolculuğa, hatta bir “göç”e taşımıştır. 1964 yılında Aksaray Musiki Cemiyeti’ne girerek, Nida Tüfekçi, Adnan Araman ve Abdullah Nail Bayşu’dan Türk halk müziği dersleri alır.


      Kısa ömründe bize miras bıraktığı 45’lik plakları aşağıda sizlerle paylaşıyorum:



      • 1966 Sabahtan uğradım dostun bağına & Olaydım Olaydım (Arya Plak 61)    


       


      • 1967 Sen bahar Çağındasın & Sazımın Telleri (Cem Plak 520)                     





      • 1967 Sen Gelsen Ne Olur & Kalbe Asla Değilmez (Arya 187)                        




      • 1971 Kara Vicdanlı & Belki Hayat Bizimdir (Saba Plak)                                 
        (Henüz hiç dinleyemediğim bir 45 liğidir.)




      • 1977 Güzel Kızlar & Gemiciler Kalkalım (Kervan 145)                                  




       

      İstanbul' un müzik sahnesiyle temas kurmaya başlar yenilikçi ve parlak müzik projelerinin kahramanı bir müzisyen olarak işbirliğine dayalı bir ilişki kurar.

      Bağlamada kusursuzluğun yanında asıl başarısı bestelerinde saklıydı. Altyapılarda oluşturduğu kusursuz tınılar, birçok albümde öne çıkmayı başardı. İşte bu sebeple, arabesk tarihine damgasını vuran pek çok albümün yönetmenliğinde onun imzası bulunuyordu. 

      Örnekleme yapacak olursak; İbrahim Tatlıses'in “Yalan (1982)”, “Gözlerim Yaşlı (1982)”, “Benim Hayatım (1984)”, “Allah Allah (1987)”, “Kara Zindan (1988)”, “İnsanlar (1989)” ; Yunus Bülbül'ün “Ah Şu Kadınlar (1983)”, “Sende Sevgi Yok (1984)”, “Doğum Günüm (1986)”, “Vay Halime (1987)”, Müslüm Gürses'in “Güldür Yüzümü (1985)”, “Sevda Yolu (1986)”, “Yıkıla Yıkıla (1986)”, “Gitme (1987)”, “Aldatılanlar (1988)” ; Muhittin Seçen'in “Şarkılar Senin İçin (1987)”, Hüseyin Altın'ın “Dört Duvar Arasında (1990)”, Gökhan Güney'in “Sana Can Dayanmaz (1988)” ; Kibariye'nin “Sevmenin Bedeli (1987)”, “Arabeskin Sultanı (1989)”, “En Büyük Kibariye (1990)” ; Kamuran Akkor'un “Kraliçe ve Müzik (1985)” ; Bülent Ersoy'un “Suskun Dünyam (1987).” 

      Ayrıca söz yazarları Hamza Dekeli'nin “Ecel olsun”, Halit Çelikoğlu'nun “Haberimiz Yok”, Ali Tekintüre'nin “Gitme”, “Damla Damla”, “En Mutlu Günümde”, “Sevmek Yok”, “Ölesim Geldi”, “Aklı Yok”, “Unutursun Biliyorum”, “Topraktan Bedene”, “Allah Vergisi, “Yaşamanın Kuralı”, “Resim”, “Her Sabah”, “Tövbe Ettim”, “Köşe Kapmaca”, “Güldür Yüzümü”, “Maziden Biri”, “Unutamazsın”, “Canım Dediklerim”, “Gitti”, Yılmaz Tatlıses'in “Yanmış Bir Yürek”, “Gönlümde Bir İsyan” şarkılarının da bestelerini yaptı. 

      Kısacası Yavuz Taner besteleri, farkını hissettirerek başta Müslüm Gürses, Bülent Ersoy, Yunus Bülbül, Hüseyin Altın, Kibariye, Muhittin Seçen, Bayram Şenpınar, Ayşe Mine gibi pek çok isim tarafından yorumladı. 

      1987'de Türküola Müzik Yapım şirketinin bünyesinde ''Yaşamanın Kuralı'' adlı albümü çıkar. 



      Başarılı müzik çalışmalarıyla; arabesk müziğinin gelişmesine en çok katkı sağlayan isimlerden biri olarak Yavuz Taner, özellikle, 1980'lerde fırtına gibi esti ve pek çok arabesk sanatçısının şöhret basamaklarını tırmanmasına öncülük etti. 

      14 Şubat 1990'da bir kalp krizi sonucu vefat eden Taner, arabesk dünyasının en önemli kayıplarından biri oldu. 

      Taner, doğuştan yetenekli olup fikirlerini ve duygusal ifadelerini doğru vurgulayan bir müzisyendi onun rehberliğinde, zaten güzel doğmuş şarkıları gölgede bırakmadan okuyan bir çok yorumcu sanatçılar bir dönemde onun sayesinde şöhretin zirvesine ulaştılar.

      Yineliyorum DOYAMADIKLARIMIZDAN birisiydin Yavuz Amca...









      Tanju Okan - Kadınım

       


      Tanju Okan 

      (27-08-1938 - 23-05-1996)


      27 Ağustos 1938 tarihinde İzmir/Tire’de dünyaya geldi. Balıkesir Lisesi’ni bitirdi. Balıkesir Lisesi’nden mezun olduktan sonra İtalya’ya giderek şan eğitimi aldı. Lisedeyken ‘Kırmızı Değirmen (Red Mill)’ isimli bir grubu vardı. 1955’te Tango ve vals orkestrası olan Müfit Kiper Orkestrası kadrosundaydı. Orkestra elemanları Tanju Okan’dan başka Şevket Uğurluer, Erol Büyükburç, Kanat Gür, Ay-Feri, Vasfi Uçaroğlu ve Şerif Yüzbaşıoğlu idi.


      Hey Müzik ve Ben





      Hey Müzik ve Ben


      Bu da Lise yıllarımdan HEY Müzik Dergisinin Genç Yazarları Köşesinden.. 
      24 Ekim 1983 Sayı 51



      Aşık Mahzuni Şerif



      Aşık Mahzuni Şerif


      Mahzuni Şerif’i tanımak için sadece eserlerine bakmak yeterlidir. Eserlerinde daha çok toplumsal konulara parmak basan Mahzuni, birçok türküsünde sadece Anadolu halkının isyan sesi değil, diğer milletlerin de sesi olmuştur. Kendini dünyanın jandarması olarak gören Amerika’nın, Vietnam’ı işgal etmek için başlattığı, 1955-75 arasında yirmi yıl süren ve her iki taraftan da yaklaşık dörtyüzbin kişinin hayatını kaybettiği kirli savaşa yazdığı türküsünde;

      Bütün insanlık adına 
      Amerika katil katil 
      Kanun yapar kendi teper 
      Amerika katil katil

      Grup Yabancılar - Ağıt



      Grup Yabancılar - Agıt


      Bir 45 Lik Plak dan bahsetmek istiyorum bir mirastan çok büyük bir mirastan... 
      Grup Yabancılar - Ağıt

      Uzandım parçayı defalarca dinledim kafamın içinde 45 lik döndü durdu anlam veremediğim konu ise, 1967 Altın Mikrofon Yarışmasını dinlediğim bu eser kazanmadıysa kim kazandı diye merak ettim. 

      Türk Rock tarihinin en muhteşem eserlerinden biridir bu eser.
      Orta Anadolu türküsünün modern bir şekilde yorumudur bu..
      Şarkının depremde çocuğunu kaybeden bir babanın bakış açısından söylendiği rivayet ediliyor.

      Şarkının adı 'Ağıt' tır.  Soyadı ise ; 'Hem okudum hem yazdım' dır
      Okumak ve yazmak, yaşam deneyimi anlamında olup Dünya'da geçici bir zaman diliminde olduğumuzu anlatır. Değerli olanı bulmak için her yerde aramanın imkansızlığını anlatır. 
      ''Hem Okudum Dem de Yazdım'' bir Çorum türküsüdür. 

      Kaçtık dağların başına.. BACIN ÖNDE BEN ARKADA...


      Arkası yarın mı desem,

      eskiden böyle radyo hikayeleri vardı.


      Bir 45 lik türküsü hikayesi diyelim biz, sizde okurken çözezeceksiniz zaten..
      ‘Sevenleri sevdiğine versinler’ versinlerde eğlenelim çoşalım, mutluluklarını paylaşalım değilmi ? ama nerdeee… yaşadığımız bu coğrafyada bu işi hep zora koşmadılarmı yıllarca belkide hala devam ediyordur.
      Konu aslında çok farklı, belki de müzik tarihimizin ilk Clik bait ’i olan bu eserde, ne ana – baba ne de dayı – emmi istemediler bu evliliği. Çalınan bütün kapılar yüzlerine kapandı sevenlerin.
      Resmi olsun istediler muhtar mührü basmadı, imam dediler o da kıymadı nikahı, elleri ellerine kavuşmadı sevenlerin bir türlü o köyde.
      İşin içine Jandarma girdi gece basıverdi köyü, düdüğün üstüne çaldı bir düdük, ay karanlıktı aşıklar gaz lambasını da söndürdüler. Mümkünü yok dedi oğlan başka yolu kalmadı. Kaçtılar dağlara doğru …
      Unutmadan bir de bebe var bir yaşına yakın gelinin kucağında.
      Devam ediyor hikaye;

      Rita 'nın Diskografisine bir plak daha ekleyelim mi ?


      Rita'nın Diskografisine bir plak daha

      ekleyelim mi ?

      4+1 olsun Plağın peşine düşelim..
      Bildiğimiz kadarıyla Yıldız Plaktan çıkan bir adet 45 liği ile başlayan serüvenini, Sarıkaya Plaktan çıkan bir adet 45 lik ve aynı seri numarasıyla yayımlanan bir de 4 lü EP si takip etmişti.
      Daha sonra Tunç Plaktan bir 45 lik yapan sanatçının Diskografisinin tamamlandığını biliyorduk veya be öyle biliyordum. Sarıkaya Plaktan süpriz bir Plağı daha karşıma çıkınca sizleride bilgilendirmek amaçlı bu yazımı yazdım.
      Bahsetmiş olduğum bu Plakta 'Kadınlar Kül Yutmaz & Aşkını Belli Etme' adlı eserleri okumuş olduğunu görüyoruz. Malesef kayıt elimde yoktur.
      Belge olarak sadece Fotoğraf sunabileceğim. Arkadaşımızın biri çıkar bu Plak bende var derse de çok mutlu oluruz öyle değil mi?
      Kısa zamanda dinlemek umuduyla biraz da okumuş olduğum yazılardan alıntı ile Rita dan bahsedeceğim.

      Kupa Dörtlüsü ile başlayan RİTA nın müzik hayatına da şöyle kısaca bir bakalım.