Translate

Erkin Koray: Türk Rock Müziğinin Asi ve Öncü Ruhlarından Psikedelik tonlar, uzun saçlar ve distortion altında bir müzik devrimi

 

🎸 Erkin Koray: 

Türk Rock Müziğinin Asi ve Öncü Ruhlarından
Psikedelik tonlar, uzun saçlar ve distortion altında bir müzik devrimi

🎶 Türkiye'de Rock’ın İlk Kıvılcımı: 1957





Geçtiğimiz günlerde internetin kuytu köşelerinde dolaşırken, Hippy-dj kit adlı artık aktif olmayan bir forumun 2008 tarihli gizli bir paylaşımında karşıma çıkan bir isim yeniden kalbimi çaldı: Erkin Koray. Türkiye’de rock müziğin doğuşunu anlatırken onun adını atlamak, tarihi yarım anlatmak olur.



Erkin Koray, Erkin Koray, 24 Temmuz 1941’de İstanbul’da doğdu. Annesi piyano öğretmeniydi; beş yaşında piyano çalmaya başladı. 15 yaşında rock & roll ile tanıştıktan sonra gitar çalmaya yöneldi ve arkadaşlarıyla bir grup kurdu. İlk konserini 29 Aralık 1957’de verdi. “Ritimciler” adlı grubu kısa sürede Türkiye’de büyük ilgi gördü ve henüz plak çıkarmadan medyada “çılgın rocker” olarak anıldı. O ve grubu, dönemin efsaneleri Elvis Presley ve Fats Domino’nun şarkılarını yorumlayarak kısa sürede dikkat çekti.
Daha da önemlisi, Koray sadece tarzıyla değil, kullandığı ekipmanla da dönemin çok ilerisindeydi. Türkiye’de ilk defa elektrik gitar ve modern ses sistemlerini kullanan sanatçılardan biriydi. Bu, onu yalnızca bir müzisyen değil; aynı zamanda bir öncü, bir yol gösterici yapıyordu. 


💡 Koray, Türkiye'de elektrik gitar ve amfi sistemini sahneye taşıyan ilk sanatçılardan biridir.

🌈 Psikedelik Dönüşüm ve “Anma Arkadaş”

1960’ların sonlarına doğru Erkin Koray artık sadece bir müzisyen değil, bir kültür ikonuydu. 1967 yılında yayımladığı ilk psikedelik single’ı “Anma Arkadaş”, onun Anadolu rock ve psikedelik müzik yolculuğunun başlangıcıydı. Bu dönemde hem solo olarak hem de farklı sanatçılarla yaptığı iş birlikleriyle birçok 45’lik plak çıkardı. Bu şarkı sadece bir 45’lik değildi — bu, aynı zamanda Doğu ile Batı arasında kurulmuş bir müzikal köprüydü.

Bu parçalar, geleneksel Türk müziği motifleriyle batı müziğinin sert ve deneysel dokularını bir araya getirerek özgün bir tarz yarattı. Kimi zaman bağlama ile distortion gitar aynı parçada buluştu; kimi zaman bir halk türküsü, fuzz pedallı bir gitarın altına gizlendi.

🎧 Dinle:

Erkin Koray – Anma Arkadaş

YouTube'da dinlemek için görsele tıkla

“Anadolu Rock” akımı tam anlamıyla bu tınılarla şekillendi. Bağlama sololarının fuzz gitarla birleştiği bu çağda, Erkin Koray bir mihenk taşı oldu.

Toplumsal Normlara Meydan Okumak

✊ Asi Ruhun Bedeli

Erkin Koray sadece müziğiyle değil, görünüşü ve yaşam tarzıyla da dönemin kalıplarını zorladı. 1960’lar Türkiye’sinde sadece müzikle değil, dış görünüşle de başkaldırmak gerekiyordu. Koray uzun saçları, asi ruhu ve sıra dışı yaşam tarzıyla o dönemin muhafazakâr kesimleri tarafından hedef haline geldi. İstanbul’da saldırıya uğradıbıçaklandı, ama hiçbir zaman geri adım atmadı. Müziğiyle, tavrıyla, duruşuyla hep sınırların ötesindeydi.

"O, sadece müzikte değil; görünüşte, düşüncede ve yaşam tarzında da devrimciydi."

🎵  Erkin Koray ile Zamanda Yolculuk

Erkin Koray dinlemeye başlamak isteyenler için özel bir liste:

📀 Önerilen Parçalar:

  • Anma Arkadaş (1967)

  • İstemem (1970)

  • Yalnızlar Rıhtımı

  • YağmurMelankolinin psikedelik hali

  • ŞaşkınTürk rock tarihinin en bilinen hitlerinden biri

  • MesafelerErkin Koray’ın vokal gücünün zirvesi


✍️ Kapanış: Bir Efsaneyi Dinlemek, Onunla Direnmek Gibidir

Erkin Koray’ın müziği sadece kulağa değil, ruha da dokunur. O, dönemin normlarına başkaldırmış bir müzisyen olmanın ötesinde, bir çağın sesi olmuştu. Bugün hâlâ onun şarkılarını dinlerken, sadece bir müzik parçası değil, kültürel bir başkaldırıyı da hissederiz.

Bu yazı, bir forumun unutulmuş bir köşesinden başlayan bir yolculuğun sonucudur. Çünkü bazen bir şarkı, bir akor ya da bir mırıldanış, geçmişle kurduğumuz en güçlü bağdır.🎸 Erkin Koray: Türk Rock Müziğinin Asi ve Öncü Ruhlarından Rock'n Roll’un Türkiye’deki İlk Nefesi

 

  Beyaz Kelebekler      

Kanadı kırık bir kelebeğin uçamayacağı da belliydi.


Beyaz Kelebekler
, 1963-1980 yılları arasında aktif olan bir Türk pop müziği grubudur. Topluluk, İstanbul Kabataş Lisesi'nde okuyan beş genç müzisyen tarafından kuruldu. Folk ezgilerle başladılar, sonra Türkçe pop’un yükselen yıldızları oldular. Turgut Akyüz’ün katılımıyla profesyonel dünyaya adım attılar. Türkiye'nin dört bir yanındaki sahneleri, Avrupa’daki konserleri dolduran bu grup, artık herkesin gözdesiydi.



Kaza ve Büyük Kayıp (1970)

18 Ocak 1970... Her şeyin tersine döndüğü o gece. Bir konser için yola çıkmışlardı. Öndeki araç Adapazarı’na ulaştı. Ama arkadaki araç, o Chevrolet... Bir kamyonla çarpıştı. Benzin deposu patladı. Ve o gece üç Beyaz Kelebek — Altan EkeRıfat Eke ve Behzat Kutlubağ — feci şekilde hayatlarını kaybetti. Diğer üyeler mucizevi şekilde kurtuldu.

BUNALIMLAR


1965’te Sorular adıyla kurulan ve psychedelic müzik topluluklarının şarkılarını seslendiren grubu yazlık sinemalardan birinde film gösteriminden önce dinleyen Cem Karaca, onlara Cem Karaca–Apaşlar konserlerinde ön grup olma teklifinde bulunmuştu. Grubu daha yakından tanıma olanağı bulan Karaca, iki hafta sonra bu kez bir 45’lik çıkarmaları için kendilerine yardım ediyordu.

Sorular grubundan Ahmet Güvenç (bas gitar) ile Aydın Çakuş (gitar, vokal), yanlarına davulcu Hüseyin Sultanoğlu’nu alarak Grup Bunalım ismiyle 1969’da Taş Var Köpek Yok / Yeter Artık Kadın adlı 45’lik plağı yayımladı.

Aydın Çakuş bestesi "Taş Var Köpek Yok", herkesin Anadolu rock peşinde olduğu bir dönemde, Batılı normlarda rock müziği talep edenlerin yüreğine su serpmişti. Aynı yıl İzmir Fuarı’na çağrılan Bunalım, gazino sahnesinde psychedelic örnekler sergileyerek kimseye taviz vermemişti.

 Kırmızı Ay Altında Geceler


Tandy Love (gerçek adı: Andrew Shallcross, diğer adıyla Andy Votel, 1975 doğumlu), İngiliz bir prodüktör ve müzisyendir. Finders Keepers Records, Pre-Cert Home Entertainment ve Dead-Cert Home Entertainment şirketlerini ortaklaşa yürütmektedir.

 

Optİkler (Robert Kolejİ) 

“Köylü Kizi” / “Wer Last Day” on Sayan, 1967 Mİllİyet


Optikler, 1967 Milliyet pop music contest, March 12, 1967: Gökhan Cansen, Jan Kurban, Kemal Ebcioğlu, Rüçhan Çamay (one of the judges), Bülent Terem, and Osman Kermen

Optikler, 1967 Milliyet pop müzik yarışması, 12 Mart 1967: Gökhan Cansen, Jan Kurban, Kemal Ebcioğlu, Rüçhan Çamay (jüri üyelerinden biri), Bülent Terem ve Osman Kermen
Optikler, 12 Mart 1967 tarihinde düzenlenen 1967 Milliyet pop müzik yarışmasının kazananı olarak açıklandı. Soldan sağa: Gökhan Cansen, Jan Kurban, Kemal Ebcioğlu, Rüçhan Çamay (jüri üyelerinden biri), Bülent Terem ve Osman Kermen

Tam sayfayı görmek için tıklayın.


Bİrsen Armağan 
& Yurdaer Doğulu Orkestrası


Bir kadın vokalist ; Birsen Armağan'ın Yurdaer Doğulu Orkestrası ile yaptığı bu güzel plak.
“Helvacı”, ilginç bir gitar ve bas girişiyle başlıyor; ama ben özellikle sıra dışı ritmi ve uzun gitar introsu nedeniyle **“Gül Ayşe”**yi daha çok beğendim.
Bu 45’lik 1967 yılında yayımlandı. 

1968’d
e Melodi etiketinden çıkan diğer bir 45’liği:
Gel Gel Gel” ("Come Come Come") 
Birsen Armağan with the Yurdaer Doğulu Orchestra Melodi 45 Gul Ayse“Ah! Yalancılık” (Aslen Mason Williams ve Nancy Ames’in söylediği, Ester ve Abi Ofarim ikilisiyle ünlenen “Cinderella Rockafella” parçasının Türkçe uyarlaması)
Gel Gel Gel”, doğrudan ye ye tarzında bir pop şarkısı – önceki çalışmalarından oldukça farklı.


 


Farklı Bir Gün Batımı

Graham'ın Bahar Seçkileri


Hem çılgın hem  folk tınılarla dolu hazırlanmış bir seçki.

A
1 Fikret Kızılok – Leylim Leylim
2 Ananda Shankar – The River
3 Meral Atakök ve Üç Hürel – Masa Üstünde Testi
4 Taci Özmen - Çekilmez Bu Dünya
5 Gülsüm Kamu ve Ergun Özer Ork. – Aliyi Gördüm Aliyi
6 The Ghetto Brothers – Viva Puerto Rico Libre
7 New Colony Six – Elf Song (Ballad Of The Wingbat Marmaduke)
8 Syd Barrett – Golden Hair
9 Bruce Haack – Cherubic Hymn
10 Fikret Kızılok – Gözlerinden Bellidir
B
11 Hümeyra – Onu Bana Sakla
12 Zümra Aycan – Bilemedim
13 Augusto Martelli – Berjl's Tune
14 The Ghetto Brothers – You Say You Are My Friend
15 Cici Kızlar - Gencim, Yaşamı Severim
16 Gülcan Opel – Gavuşmak Hayal Oldu
17 Arif Sağ - Bizim Şarkımız
18 Ali Rıza Binboğa - Dost Kazanmak Kolay Değil


"Voyage Sans Retour" (Fransızca: Dönüşü Olmayan Yolculuk), genellikle mistik, psikedelik ve içsel keşif temaları taşıyan müzikal derlemeler ya da konsept albümler bağlamında kullanılan bir ifadedir. Müzik dünyasında bu ifade; zaman, mekan ve tür sınırlarını aşan, dinleyiciyi transa benzer bir ruh haline sürükleyen parçalarla dolu bir "ses yolculuğu" anlamına gelir.


Gitarın Büyücüsü

Omar Khorshid


Omar Khorshid (1945 - 1981) Mısırlı bir gitarist, müzisyen, besteci, eşlikçi ve aktördü. Kahire'de doğan Khorshid, Farid Al Atrash, Umm Kulthum, Mohamed Abdel Wahab ve Abdel Halim Hafez gibi birçok sanatçıya eşlik eden tanınmış bir gitaristti.






Köprü boyunca şarkı söylemek

Ümit Aksu Orkestrası 
Bermuda Şeytan Üçgeni


 

Aman tertip can tertip...

Ersen 

Ersen  (4 Temmuz 1946, İstanbul)

İstanbul Fatih'te doğdu. Annesi Karadeniz'den, babası ise Selanik taraflarından İstanbul'a gelip yerleşmişti. Ersen Dinleten küçük yaşlarda müziğe ilgi duymaya başladı. Ersen’e göre bir kahraman olan babası kemana ilgi duyuyordu; bu yüzden Ersen de çocukken babasının çalgısı olan kemanı, ayrıca mandolin ve gitar çalmayı öğrendi. Vaktinin çoğunu pratik yaparak geçiren Ersen, aynı zamanda şan eğitimi aldı ve daha sonra kendini yerel toplantılarda ve düğünlerde Türk halk türküleri söylerken buldu.

60'ların sonuna kadar birçok orkestrada çalıp söyledi. Ancak Ersen'in kaderi, Cem Karaca ile tanışınca değişti. Türk rock sahnesinde yeni parlayan bir yıldız olan Karaca, o dönem Bunalımlar grubunu yönetiyordu ve Ersen’e bir plak kaydı yapma fırsatı sundu. İlk 45’liği Olvido – Ak Güvercin 1969 yılında yayımlandı ve Ünol Büyükgönenç'in hipnotik gitar çalışını içeriyordu. 

Bir yıl sonra Ersen, Moğollar grubundan Aziz Azmet'in yerine geçti. Ancak bu işbirliği çok kısa sürdü çünkü Moğollar Fransa’ya gitti. Bunun üzerine Ersen, bir başka Anadolu pop grubu olan Üç Hürel ile çalıştı.

1970 yılında bir yandan kendi adına 45'likler çıkartan Ersen, diğer yandan da Moğollar'ın Ternek/Haliçte Güneşin Batışı 45'liğinde vokalist ve elektro kemancı olarak yer aldı. 



Kapak Aşkım

Yalnız, Kaybedenler ...


Her zaman sevdiğin kişici incitirsin

CLARENCE HENRY 
You always hurt the one you love
(US - Argo - 1961)

Sadece kaybedenler için
SONNY KING - For losers only 
(US - Colpix - 1959)



Aşıkane Nümayişin Müsebbibi

Zeki Müren

(21 Aralık 1931 - 21 Eylül 1996)


   1929’da İş Bankası’nın ünlü kumbara afişini tasarlayan Güzel Sanatlar Akademisi hocası, grafiker, ressam, tiyatro oyuncusu ve güftekar Prof. Sabih Gözen, Zeki Müren’i ünlü yapacak olan 1953 tarihli ‘’Beklenen Şarkı’’ filmine adını veren ‘’Gözlerinin İçine Başka Hayal Girmesin’’ şarkısının sözlerini yazan kişidir. 

   O dönemde Zeki Müren, radyo sayesinde tüm Türkiye tarafından tanınırken, Cahide Sonku ise büyük bir sinema yıldızıydı. Zeki Müren, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ikinci sınıf öğrencisiyken, oyunculuk tecrübesi olmamasına rağmen, dönemin en ünlü oyuncularından Cahide Sonku ile başrolü paylaşacaktı. Akademide hocası olan Sabih Gözen’in yazdığı bu güfteyi, nihavend makamında besteler. Sözleri tutkulu bir aşkı anlatan bu eser, dinlemekten büyük keyif aldığım bir şarkıdır. Ancak nedense başka hiçbir yorumdan dinlemeye tahammül edemem. 


Çiğdem

Nenni Nenni




Yüreğimizden söküp atamayacağımız bir ağıt.
Bebek Ağıtının Hikâyesi (Avşar Ağıtı Orta Anadolu)



Feyruz ile köşedeki kafede



Güneş uzak ufkun kıvrımlarından süzülerek ortaya çıktığında, beyaz gelinlikli bir siluet ve koyu renkli güllerden oluşan bir buket taşıyan ay meltemi bana doğru geliyordu gördüm. 
Bedenim delirdi,
Ruhum öldü, 
Camsı kalbim kırıldı.... 


Ey ayın komşusu, yıldızların elçisi, 
aramızdaki bu sevgi iki kıtayı birbirine bağlayan müziğinin köprüsü değilmidir.... 

Tanrı seni korusun Fayrouz.... 
Belki biraz geç kaldık ama biz şanslıydık be aşkım, 
seni ve sesinin büyüsünü radyolarımızdan hep dinleyebildik, yeni yetmeler düşünsünler onlar bu keyfin çok gerisindeler. 


Anadolu Rock Efsanesi  ‘’Barıs Manço’’

(2 Ocak 1943 - 1 Şubat 1999)




  II. Dünya Savaşı sırasında doğan ağabeyinin adını Savaş olarak adlandıran ailesi, savaşın sona ermesi anısına ona Barış adını verdi. Göbek adı, Sağlam Yusuf lakaplı merhum amcasını hatırlatmak amaçlı Tosun Yusuf olarak adlandırıldı. 
   Mehmet Barış Manço, sahne adıyla Barış Manço, müzisyen, şarkıcı, söz yazarı, oyuncu, yapımcı sıfatlarıyla karşımızda bulundu. Galatasaray Lisesi'nde okurken müzik kariyerine başlayan sanatçı, Anadolu rock müziğinin kurucuları arasında yer aldı.    

   En çok satan Türk sanatçılar arasında yer alan Manço aynı zamanda en çok ödül kazanan sanatçı ünvanı da aldı. Şarkılarının birçoğu İngilizce, Fransızca, Japonca, Yunanca, İtalyanca, Arapça ve Almanca dahil olmak üzere birçok farklı dile çevrildi. Manço, "7'den 77'ye" adlı televizyon programıyla dünyayı dolaştı ve birçok ülkeyi ziyaret etti. 
 
  Barış Manço, 2 Ocak 1943'te İstanbul'un Üsküdar ilçesinde Dünya'ya geldi, Adana doğumlu annesi Rikkat Uyanık Hanım, 1940'lı yılların başında ünlü bir şarkıcıydı. 

1950'lerde Galatasaray Lisesi'nde okuduğu sırada, ilk grubu Kafadarlar'ı kurdu. 


Baretta's Theme / I heard a song

                 


1978 lerde başlayan o yılların tek kanallı TRT sinde Cumartesi günlerinin vazgeçilmezi dizimizde kılıktan kılığa giren Dedektif Baretta beraber yaşadığı papağanı Fred ve en büyük haber kaynağı olan pezevenk arkadaşı Horoz sayesinde kendisini çok sevdiren dizinin 45 liğini paylaşıyorum umarım hatırlarsınız ve seversiniz.




Taş, belki de müzik tarihinin ilk ritm aletidir.


Bir taşın nesi var iki taşın sesi var der gibi.
Bu net bir cevap bence..
Taşın hayatımızdaki yeri ise ne kadar başka değilmi ..
Onun için Veysel gözüyle bakalım dedim.
Veysel'in Tanrıya olan sevgisi, onu ona şikayet edecek kadar ululaşmış, saf temiz, taş toprak kokan buruk deyişi ile .. Beni anla der gibi...

Konu da taş olunca; bakalım şöyle.

Taş; kimine ev, kimine gülle, kimine balta, usta bir elde sanat olmuş taş. Yolcuya yol, susuza çeşme, dindara mabet, Babil'e kule...
kimine türbe, kimine mezar taşı olmuş taş .
... ve bugüne dek gelmiş. En basit şekli ile Güney Amerika köylülerinin elinde bir protesto aleti olmuş taş.

 

Arap idolü Lübnan'da ve

 Ortadoğu'da

iz bırakan şarkıcı

Taroub: Arap Dünyasının Unutulmaz Pop İkonu



Şarkılar senin için - Müslüm Gürses

Aslında Dervişin ve Muhterem Hanımın biraz bilinmeyenlerini, yine onların sanatçı arkadaşlarından bizzat dinlemiş olduğum hatıraları ile pekiştirerek yazmaya çalıştım. Onları anlatmaya kelimeler yetmez, haklarında her türlü bilgiye erişmeniz mümkündür ama ben biraz olsun farklı şeyler kaleme almaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz.




Koca Çınar

Burhan PAKER

'Sevenler Anlar' dedi. Müslüm Baba hayranları sokaklarda yürüdü..


Hikâye bu ya... Çukurova’da başlar.

"Yetenekle kutsanmış bazı insanlar var aramızda" demiştik ya, içlerindeki o ses onlara hep ne yapmaları gerektiğini fısıldar.

Mesela, Sen İstanbul'da Hukuk okuyacaksın 2. Sınıfta bırakacaksın müziği tercih edineceksin ve yaşam tarzın olacak…Herkesin harcı değil işte..

O dönemlerde nasıl söylenirdi, bilirsiniz… Hatta babası da aynısını demiş:
“Çalgıcı mı olacaksın?”
Yapacak bir şey yok. İçindeki ses öyle istiyor.

Belki ikinci planda kalacaksın... Ama unutmayalım:
Sen – siz, yani ritim sazlar, besteciler olmadan müzik eseri oluşabilir mi? Hayır.

 

Zaman zaman değil, her zaman Fikret Kızılok





Seha Okuş

Hasretinle yandı gönül - Dönüş (film, 1972)


    • Gülcan, köyün çıkışındaki yolda, ağır ağır ilerlemektedir. Almanya’dan gelen kocası İbrahim’in kullandığı araba, uçurumdan aşağıya yuvarlanmış; yerde üstü örtülmüş cesetler ve ağlayan bir çocuk…1970'li yıllarda çekilen “Dönüş” adlı filminden küçük bir hatırlatma yukarıdaki satırlar filmdeki pek çok isim hâlâ biliniyor.

       

      Tülay German: Anadolu-Pop'un Öncü Sesi

      “Güzel yanakları benzer lambaya, karanlık dünyaya ışık salan kız...”

      Yavuz Taner - O' nu tanımıyorsanız. müziği hiç okumamışsınız demektir.



      Yavuz Taner


      "O'nu tanımıyorsanız, müziği hiç okumamışsınız demektir."


       

      Yavuz (Durmuş) Taner

      13 Temmuz 1949, Gemerek/Sivas – 14 Şubat 1990, İstanbul
      (Bestekâr, orkestra şefi, söz yazarı ve yorumcu)

      Henüz çocuk yaşlardayken ailesiyle birlikte İstanbul’a göç eden Yavuz Taner, müzik eğitimi alabilmek için ortaokulu yarıda bırakır.

      1964 yılında Aksaray Musiki Cemiyeti’ne girerek, Nida Tüfekçi, Adnan Araman ve Abdullah Nail Bayşu’dan Türk halk müziği dersleri alır.


      1960–70’li yıllarda okuduğu 45’lik plaklar üzerinden bize yansıyan eserlerine baktığımızda, esas ilgi alanının Türk Halk Müziği olduğunu açıkça görebiliriz.

      1980–90 yılları arasında Türk Halk Müziği Korosu’nda solist ve korist (koro solisti) olarak görev yapan Taner’in gönlünde yatan arabesk çalışmaları bu dönemde yavaş yavaş gün yüzüne çıkar.

      Bağlama ve ud başta olmak üzere pek çok enstrümanı profesyonel düzeyde çalabilen Taner, kendine özgü yeni bir tarz geliştirir ve bu sayede Türkiye'nin “Abdulhalim Hafız”ı olarak anılmaya başlar.

      Askerliğini Manisa’da yapan Taner’i en iyi tanıyan isimlerden biri olan babam İsmet Üngör’den dinlemek benim için her zaman bambaşka bir ayrıcalıktı. Özellikle “Gitme” adlı, çok uzun yıllar üzerinde çalıştığı ancak bir türlü tamamlayamadığı projesinin yıllar sonra gün yüzüne çıkması ise benim için unutulmaz bir anıydı. Bu konuyu ayrıca başka bir yazımda anlatmıştım; takip eden arkadaşlarım hatırlayacaktır.

      Taner’in sesinde yankılanan melodik türkü yorumları, dinleyicisini adeta keşiflerle dolu bir ruhsal yolculuğa, hatta bir “göç”e taşımıştır.

      Kısa ömründe bize miras bıraktığı 45’lik plakları aşağıda sizlerle paylaşıyorum:



      •  1966 Sabahtan uğradım dostun bağına & Olaydım Olaydım (Arya Plak 61)    


       


      •  1967 Sen bahar Çağındasın & Sazımın Telleri (Cem Plak 520)                     





      •  1967 Sen Gelsen Ne Olur & Kalbe Asla Değilmez (Arya 187)                        




      •  1971 Kara Vicdanlı & Belki Hayat Bizimdir (Saba Plak)                                 
                                    (Henüz hiç dinleyemediğim bir 45 liğidir.)




      •  1977 Güzel Kızlar & Gemiciler Kalkalım (Kervan 145)                                  




       

      İstanbul' un müzik sahnesiyle temas kurmaya başlar yenilikçi ve parlak müzik projelerinin kahramanı bir müzisyen olarak işbirliğine dayalı bir ilişki kurar.

      Bağlamada kusursuzluğun yanında asıl başarısı bestelerinde saklıydı. Altyapılarda oluşturduğu kusursuz tınılar, birçok albümde öne çıkmayı başardı. İşte bu sebeple, arabesk tarihine damgasını vuran pek çok albümün yönetmenliğinde onun imzası bulunuyordu. 

      Örnekleme yapacak olursak; İbrahim Tatlıses'in “Yalan (1982)”, “Gözlerim Yaşlı (1982)”, “Benim Hayatım (1984)”, “Allah Allah (1987)”, “Kara Zindan (1988)”, “İnsanlar (1989)” ; Yunus Bülbül'ün “Ah Şu Kadınlar (1983)”, “Sende Sevgi Yok (1984)”, “Doğum Günüm (1986)”, “Vay Halime (1987)”, Müslüm Gürses'in “Güldür Yüzümü (1985)”, “Sevda Yolu (1986)”, “Yıkıla Yıkıla (1986)”, “Gitme (1987)”, “Aldatılanlar (1988)” ; Muhittin Seçen'in “Şarkılar Senin İçin (1987)”, Hüseyin Altın'ın “Dört Duvar Arasında (1990)”, Gökhan Güney'in “Sana Can Dayanmaz (1988)” ; Kibariye'nin “Sevmenin Bedeli (1987)”, “Arabeskin Sultanı (1989)”, “En Büyük Kibariye (1990)” ; Kamuran Akkor'un “Kraliçe ve Müzik (1985)” ; Bülent Ersoy'un “Suskun Dünyam (1987).” 

      Ayrıca söz yazarları Hamza Dekeli'nin “Ecel olsun”, Halit Çelikoğlu'nun “Haberimiz Yok”, Ali Tekintüre'nin “Gitme”, “Damla Damla”, “En Mutlu Günümde”, “Sevmek Yok”, “Ölesim Geldi”, “Aklı Yok”, “Unutursun Biliyorum”, “Topraktan Bedene”, “Allah Vergisi, “Yaşamanın Kuralı”, “Resim”, “Her Sabah”, “Tövbe Ettim”, “Köşe Kapmaca”, “Güldür Yüzümü”, “Maziden Biri”, “Unutamazsın”, “Canım Dediklerim”, “Gitti”, Yılmaz Tatlıses'in “Yanmış Bir Yürek”, “Gönlümde Bir İsyan” şarkılarının da bestelerini yaptı. 

      Kısacası Yavuz Taner besteleri, farkını hissettirerek başta Müslüm Gürses, Bülent Ersoy, Yunus Bülbül, Hüseyin Altın, Kibariye, Muhittin Seçen, Bayram Şenpınar, Ayşe Mine gibi pek çok isim tarafından yorumladı. 

      1987'de Türküola Müzik Yapım şirketinin bünyesinde ''Yaşamanın Kuralı'' adlı albümü çıkar. 


      Başarılı müzik çalışmalarıyla; arabesk müziğinin gelişmesine en çok katkı sağlayan isimlerden biri olarak Yavuz Taner, özellikle, 1980'lerde fırtına gibi esti ve pek çok arabesk sanatçısının şöhret basamaklarını tırmanmasına öncülük etti. 

      14 Şubat 1990'da bir kalp krizi sonucu vefat eden Taner, arabesk dünyasının en önemli kayıplarından biri oldu. 

      Taner, doğuştan yetenekli olup fikirlerini ve duygusal ifadelerini doğru vurgulayan bir müzisyendi onun rehberliğinde, zaten güzel doğmuş şarkıları gölgede bırakmadan okuyan bir çok yorumcu sanatçılar bir dönemde onun sayesinde şöhretin zirvesine ulaştılar.

      Yineliyorum DOYAMADIKLARIMIZDAN birisiydin Yavuz Amca...









      Tanju Okan

       


      Tanju Okan 

      (27-08-1938 - 23-05-1996)


      27 Ağustos 1938 tarihinde İzmir/Tire’de dünyaya geldi. Balıkesir Lisesi’ni bitirdi. Balıkesir Lisesi’nden mezun olduktan sonra İtalya’ya giderek şan eğitimi aldı. Lisedeyken ‘Kırmızı Değirmen (Red Mill)’ isimli bir grubu vardı. 1955’te Tango ve vals orkestrası olan Müfit Kiper Orkestrası kadrosundaydı. Orkestra elemanları Tanju Okan’dan başka Şevket Uğurluer, Erol Büyükburç, Kanat Gür, Ay-Feri, Vasfi Uçaroğlu ve Şerif Yüzbaşıoğlu idi.



      Hey Müzik ve Ben





      Hey Müzik ve Ben


      Bu da Lise yıllarımdan HEY Müzik Dergisinin Genç Yazarları Köşesinden.. 
      24 Ekim 1983 Sayı 51